-
1 dayanmak
vi1) sich stützen (-e auf); ( yaslanmak) sich lehnen (-e an)2) ( dayanıklı olmak) strapazierfähig sein, halten3) ( varlığını korumak) standhalten4) ( istinat etmek) sich stützen (-e auf), basieren (-e auf), beruhen (-e auf)olgulara \dayanmak sich auf die Fakten stützen5) ( tutunmak) sich halten (-e gegen); ( karşı koymak) widerstehen (-e) ( mukavemek etmek) Widerstand leisten (-e)6) ( tahammül etmek) aushalten (-e), ertragen (-e), durchhaltendayan! geliyorum! halt durch! ich komme!burada fazla dayanamayacağım hier werde ich es nicht lange aushalten könnengürültüye dayanamamak den Lärm nicht ertragen könnensınırına \dayanmak an seine Grenzen stoßen8) ( bitmeyen iş)bir şey birine \dayanmak etw bei jdm landen
См. также в других словарях:
dayanmak — e 1) Bir yere yaslanmak, kendini dayamak Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor. M. Ş. Esendal 2) nsz Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak Bu kumaş çok dayandı. 3) Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalmak — nsz, ır 1) Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. T. Buğra 2) Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. O. C. Kaygılı 3) de Konaklamak, konmak Hemen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayakta kalmak — 1. 1) oturacak yer bulamamak 2) yıkılmamak, çökmemek Bu yapı beş yüz yıldan beri ayakta kalmıştır. 3) değerini yitirmemek, önemini korumak Bu beş şehir durdukça bu yapıt da onun en içten yorumu olarak ayakta kalacaktır. H. Taner 2. varlığını… … Çağatay Osmanlı Sözlük